Bayram

Bu Yazıyı Paylaş

Share on facebook
Share on linkedin
Share on twitter
Share on whatsapp

Önümüz bayram, biraz eski bayramları analım mı? Gözlerimizi kapayıp hatırlayabildiğimiz en eski bayram hatıralarımızı geçmişin tozlu raflarında alıp bu güne taşısak neler bulurduk acaba? Hiç düşündünüz mü? Mesela ben biraz hafızamı zorladığımda ilk aklıma gelen şeyin parlak kırmızı rugan ayakkabılarım olduğunu hatırlıyorum. Bütün bir gün evde onlarla gezip, heyecandan doğru dürüst uyuyamadığım bir bayram sabahına gözlerimi ilk açtığımda; çocuksu bir mutlulukla sevinçten havalara uçarcasına ayakkabılarımla dışarı çıktığım ilk anın heyecanı hala bugün gibi aklımda.

Bayramları bu kadar güzel yapan acaba çocuk olmak mıydı yoksa bayramlar eskidikçe mi daha anlamlı oluyorlar bilemiyorum. Ama ben kendi çocuklarımın gözlerinde o heyecanı ve o ışıltılı parıltıyı göremiyorum. Onlara bayram için aldığımız kıyafetler zaten hâlihazırda var olan kıyafetlerinden pek farklı olmadığı için mi bir heyecan yaratmıyor acaba diyorum bazen. Mesela bayramda lunaparka gitmek benim için inanılmaz bir mutluluk olurdu. Gondol uçarcasına yükselirken içim pır pır eder, korkuyla karışık tatlı bir coşku duyardım kalbimde. Oysaki canları her istediğinde bir AVM’nin oyun katında çarpışan arabaya binme şansları olan çocuklarım bayramlarda özel olarak lunaparka gitmeyi istemiyorlar.

Bayramı bayram yapan şeylerden biri de şeker toplamaktı tabii. Hele bir de yanında değeri en fazla bir şeker daha almaya yetecek miktarda olsa bayram harçlığı verirlerse, değmesinler keyfimize derdik. Topladığımız üç beş kuruşu en yakın markette harcamak ayrı bir sevinç olurdu çocuk dünyamızda. Şekerler sanki o zamanlar daha tatlıydı, çikolatalar daha bir ulaşılmaz olduğundan daha kıymetli. Sokaklar hep neşeliydi, günler bitmek bilmezcesine uzun ve eğlenceli.

Her şeyin çok hızlı ve çok fazla tüketim odaklı yaşandığı günümüzde bayramlar artık anlamını değiştirmeye başladı ne yazık ki. Son zamanlarda küçük yerleri bilmiyorum ama büyük şehirlerde kapıyı çalan çocuklar yok. Bayram şekerleri, masadaki cam kâsede öylece bekliyor. Kapağı açılıp misafirin avuçlarına döküldüğünde kesif kokusu odayı dolduran kolonyalar artık sadece korkulan virüsleri uzaklaştırmaya yarayan dezenfektan görevi görür olmuş. Baklava açılan evler azaldıkça azaldı, bayramın tadı da tuzu da artık kalmadı.

Ben evdeki yaşlı büyükler gibiyim şimdi. “Bizim zamanımızda” diye başlayan cümleler kuruyorum sık sık. Çocuklarımın yarı ilgiyle dinlediği, bazen şaşırıp hayretlere düşseler de çoğunlukla kulak ardı ettikleri hatırlarımı çıkarıyorum geçmişin tozlu raflarından ara ara. Bir bayram sabahının günün ilk ışıklarıyla başlayan heyecanını arıyorum ister istemez ruhumda. Kırmızı rugan ayakkabılarıma uysun diye alınan kırmızı çantama itinayla koyduğum bayram şekerlerimi, beyaz mendillere sarılıp hediye edilen bayram harçlıklarımı ve o bayramın hiç bitmesin istediğim tatlı telaşıyla karışık mutlu anlarını.

O yüzden hayatlarının bir yerinde, belki lazım olurda çıkarırlar geçmişin tozlu raflarından diye güzel hatıralar bırakmaya çalışıyorum çocuklarıma bayram sabahlarında. Sahip oldukları en güzel ayakkabılarından daha güzel bir ayakkabı bulamasam da, bayramlarını kutladığım küçük notlar buluyorlar sabah uyanır uyanmaz yanı başlarında. Artık ne şeker ne çikolata memnun etmese de onları umduğum kadar, birlikte yaptığımız kurabiyelerle tatlandırıyoruz bayram kahvaltılarımızı. Unutulmasın da bari bir köşede dursun diye bir tane daha çekip atıyoruz geride kalan binlerce pozun arasına “bir bayram sabahı fotoğrafımızı”. Evet, zaman geçiyor ve biz anılar defterimize yeni yeni sayfalar ekleyeceğiz “bizim zamanımızda” diye başlayan. Dilerim hiç unutulmayan bayramlarımız olsun, bayramların da tadı olsun.

İncir Çekirdeği Derneği

Dilek Temur

Daha Fazla Yazı

Bayram

Önümüz bayram, biraz eski bayramları analım mı? Gözlerimizi kapayıp hatırlayabildiğimiz en eski bayram hatıralarımızı geçmişin tozlu raflarında alıp bu güne taşısak neler bulurduk acaba? Hiç

Bir Eksik Bir Fazla

Bir eksik… Bir fazla… Dolabımı açtım ve uzun uzun inceledim içindekileri. Her birini ne zaman ve neden aldığımı düşündüm. Yakası beyaz incili siyah elbiseyi kardeşimin

Sen de İncir'de Bir Çekirdek Olmak İster Misin?

Yol arkadaşımız olmak için gerekli formlara ulaşmak için iletişime geçebilirsiniz.